Enerji üretimi ve dağıtımında yaşanacak bir aksama sağlık hizmetlerinden ulusal güvenliğe kadar tüm toplumsal alanları etkileme riski taşıyor. Bu nedenle her tür enerji kaynağı ve tesisinin güvenliğinin sağlanması stratejik öneme sahip bulunuyor. Bu doğrultuda, enerji santrallerinden nakil hatlarına kadar farklı tesislerin güvenlik risk ve ihtiyaçlarının analiz edilerek özel çözümler sunulması büyük önem taşıyor.
Çok sayıda giriş-çıkış nedeniyle aşırı hareketliliğe sahip olan kömür santrallerinin, genelde açık arazide yer alan rüzgâr santrallerinin ve korunması söz konusu olduğunda uluslararası hukukun bile devreye girdiği petrol ve doğalgaz kaynaklarının güvenliğini sağlamak için; olası güvenlik riskleri ve ihtiyaçlarının çok iyi analiz edilmesi ve konunun uzmanı profesyonellerden hizmet alınması çok önemli.
İhtiyaca özel tasarlanan çözümler
Çözüm tasarımı için öncelikle enerji sektöründe üretim, dağıtım ve enerji nakil hatları faaliyetlerini kapsayan iş süreçlerindeki güvenlik riskleri ve ihtiyaçları analiz ediliyor. Sonrasında geçiş kontrol ve personel devam kontrol sistemleri, ziyaretçi takip sistemleri, video izleme ve yangın algılama çözümleri gibi birçok farklı sistem, korunacak alanın risk ve ihtiyaçlarına uygun şekilde tasarlanıyor ve birbiri ile entegre edilerek proje hayata geçiriliyor. Ayrıca uzaktan izleme, insanlı güvenlik, itfaiye hizmetleri ile yangından korunma, risk danışmanlığı gibi farklı hizmet seçenekleri ile de olası tüm riskler kapsayıcı ve bütünleşik bir önleyici yaklaşımla sunuluyor.
İzinsiz geçişe geçit yok!
Sensormatic CMO’su Pelin Yelkencioğlu, “Sensormatic olarak enerji sektöründeki tesislere dışarıdan izinsiz kimsenin girmemesini sağlıyoruz. Sadece izinli kişilerin ve araçların, izinli oldukları zaman süresince, bulunmaları gereken yerde olmalarını sağlayan bir geçiş kontrol sistemi kuruyoruz. Diğer elektronik güvenlik teknolojileri ile entegre çalışan bu çözümümüzle tüm riskli alanları denetim altına alıyor, bu alanlardaki güvenlik önlemlerinin otomatik bir akış ile işlemesini sağlayıp, insani hataları en az indirerek güvenliği sağlıyoruz” dedi.Akıllı kameralar 7/24 görevde
Kurulan entegre elektronik güvenlik sistemlerinin kötü niyetli kişilerin ya da izinsiz giriş yapmak isteyenlerin üzerinde caydırıcı bir etki yarattığına değinen Yelkencioğlu konuyu “Güvenlik sağlanacak olan alana yerleştirilen akıllı kameralar, sahip oldukları video analiz algoritmaları ile alandaki hareketleri otomatik algılıyor ve potansiyel tehlikeleri güvenlik biriminin ekranına gerçek zamanlı olarak aktarıyor. Bu noktada uzaktan sesli anons sistemiyle şüpheliye sözlü bir uyarı yapılabiliyor. Bu anons, oraya kazara girmiş olan bir kişinin oradan hızla uzaklaşmasını sağlarken, kötü niyetli kişi ya da gruplara ise ‘Güvenlik güçlerinin sizden haberi var, müdahale etmeden burayı hemen terk edin’ uyarısını yapıyor.” şeklinde açıkladı.
Geniş arazilerde tam kontrol
Açık arazide bulunan rüzgâr santrallerinde ve güneş enerjisi santrallerinde güvenlik sınır çitleri üzerine yerleştirilen gece görüşlü ve analizli kameralar ve sesli uyarı cihazları ile sağlanıyor. Video analiz özelliği sayesinde yetkisiz giriş ya da amaçsızca dolaşan şüpheli şahıslar anında belirlenerek Uzaktan İzleme Merkezi’ne raporlanıyor. Bu sayede insan gözünden kaçabilecek detaylar anlık olarak operatörlerle paylaşılıyor ve proaktif şekilde önlem alınması veya müdahale edilmesi sağlanıyor.
Petrol ve doğalgaz kaynaklarının olduğu bölgelerdeki tesisler video analiz özellikli kamera sistemleri ile korunuyor. Ayrıca doğalgaz ya da petrolün boşaltıldığı limanlar ve tesislerde patlamaya karşı dayanıklı güvenlik kameraları kullanılıyor. Bu kameralara ek olarak, geniş alana sahip olduğu için güvenliği artırabilmek ve kör nokta bırakmamak adına termal ve hareketli kameralar da tercih ediliyor.
İletişim ve enerji kablo hattı kurulması mümkün olmayan arazilerde, güneş enerjisi ile çalışan mobil elektronik güvenlik sistemleri ile hizmet verilebiliyor.
Ayrıca yüksek güvenlik ihtiyacı olan alanlara giriş-çıkışlar, parmak izi, iris ve yüz gibi kişiye özel, benzersiz fiziksel özellikler kullanılarak yapılıyor.
Securitas’ın profesyonel yangın ekibi iş başında
Tüm enerji tesislerinde ihtiyaca özel yangın algılama teknolojileri entegre ediliyor. Eğer tesiste profesyonel bir yangın ekibi yoksa yangına ilk müdahale, arama, kurtarma ve gözetmen hizmetlerinin de arasında olduğu geniş bir yelpazede hizmet veren Securitas ilgili tesise özel bir proje tasarlıyor.
“Güneş Yasası” eyalet senatosunda kabul edildi
Berlin Eyalet Senatosu tarafından 17 Haziran 2021 günü kabul edilen “Güneş Yasası” ile şehirdeki binaların çatılarında güneş enerjisi kurulumu yapılması zorunlu hale geldi.
Berlin Senatosu tarafından yapılan açıklamaya göre[1] 1 Ocak 2023 tarihinde yürürlüğe girecek uygulama ile kullanılabilir alanı 50 metrekarenin üzerinde olan yeni binaların çatılarının güneşten elektrik üretimi için kullanılması zorunlu olacak. Mevcut binalarda da büyük çaplı yenilemeler yapılabilmesi için güneş enerjisi kurulumunun projeye dahil edilmedi gerekecek.
Yasaya göre yeni binalarda brüt alanın %30’luk bölümünün, mevcut binalarda ise net alanın %30’luk bölümünün asgari olarak güneş enerjisi kurulumları için kullanılması gerekecek.
Kurulumların iki daireli apartmanlarda 3 kW, ikiden fazla daireli apartmanlarda 6 kW, konut dışı binalarda ise 6 kW’ın üstünde olması gerekmeyecek.
Bununla birlikte bazı durumlarda muafiyet sağlanacak.
Yasaya göre Anıt Koruma Yasası ile korunan, kurulum yapılmasının teknik olarak imkansız olduğu, çatıların kuzeye dönük olduğu, dış yüzeylerinde fotovoltaik sistem kurulumlarının bulunduğu ve Bina Enerji Yasası kapsamında termal güneş enerjisi sistemleri kurulumu olan binalar zorunluluktan muaf tutulacak.
Yapılacak yatırımlar Yenilenebilir Enerji Yasası kapsamında alım garantileri ile desteklenecek iken Berlin Yönetimi halihazırda güneş enerjisi yatırımlarına 15.300 Avroya kadar destek sağlıyor.
530 bin çatıda 4,4 GW’lık potansiyel var
Fraunhofer ISE Berlin yönetiminin “Güneş Şehri” olma hedefi kapsamında 2019 yılında bir çalışma yapmıştı.
Çalışmanın sonuçlarına göre şehirdeki binaların çatılarında güneş enerjisi kurulumlarını zorunlu kılmak şehrin çatılarında halihazırda 100 MW düzeyinde olan kurulu gücün 4.400 MW’a ulaşmasını ve şehrin elektrik ihtiyacının %25 oranında güneş enerjisinden karşılanmasını sağlayabilir.
Şehirdeki yaklaşık olarak 530 bin civarında olan binalar üzerinde üç boyutlu modellemeler ile yapılan analize göre şehrin güneş enerjisi potansiyelinin %58’lik bölümü konut amaçlı kullanılan binalarda, %32’lik bölümü ticari binalarda, %9’luk bölümü ise kamu binalarında bulunuyor.
Mülkiyet açısından ise potansiyelin %41’lik bölümü bireylere, %48’lik bölümü şirketlere ve %8’lik bölümü de şehir yönetimine tahsis edilebilecek durumda.