
Türkiye’nin elektrikli araç pazarı son iki yılda yüzde 100’den fazla büyürken, şarj altyapısında da tarihi bir dönüşüm yaşanıyor. 33 bin 592 aktif şarj soketiyle Avrupa’nın en dinamik pazarlarından biri haline gelen Türkiye, 2026’da 1000’in üzerinde güçlü hızlı şarj noktasına ulaşmayı hedefliyor.
Elektrikli araç (EV) pazarındaki hızlı büyüme, Türkiye’de şarj altyapısında da benzeri görülmemiş bir ivmeyi beraberinde getirdi. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) verilerine göre, Ağustos 2025 itibarıyla Türkiye genelinde 33 bin 592 aktif şarj soketi bulunuyor. Bu rakamın 14 bin 308’i DC (hızlı), 19 bin 284’ü ise AC (yavaş) tipte hizmet veriyor. Aynı dönemde, trafiğe kayıtlı elektrikli araç sayısı 310 bin 668’e ulaşarak geçen yıla göre yüzde 100’den fazla artış gösterdi. Pamsolar Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Kaplan, Türkiye’nin şarj altyapısındaki bu hızlı gelişimi “dijital dönüşümün enerjiyle kesiştiği bir dönem” olarak nitelendiriyor. Yönetim Kurulu Başkanı Kaplan, “Türkiye, elektrikli araç pazarında Avrupa’nın en dinamik ülkelerinden biri haline geldi. 2024’te otomotiv pazarının yaklaşık yüzde 27’sini hibrit ve elektrikli araçlar oluştururken, 2025 sonunda bu oranın yüzde 30’un üzerine çıkması bekleniyor. Yerli üretici TOGG’un lokomotif rolü ile Tesla ve Çinli BYD gibi markaların agresif pazara girişleri, sektöre yeni dinamikler kazandırıyor.” Dedi. Enerji altyapısındaki gelişmelere de değinen Kaplan, “Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın ‘Elektrikli Araçlar için Hızlı Şarj Altyapısı Destek Programı’ kapsamında 81 ilde 529 yeni hızlı şarj ünitesine destek sağlandı. Yaklaşık 1 milyar TL’lik yatırımın 300 milyon TL’si hibe olarak verildi. Ayrıca YEK-G sertifikalı ‘yeşil şarj’ noktaları ile yenilenebilir enerji kullanımı artırılıyor. Bu yatırımlar sürdürülebilirliğe büyük katkı sağlıyor.” dedi. Sektörün geleceğinde en kritik unsurun şarj hızına erişim ve enerji verimliliği olduğuna dikkat çeken Yalçın Kaplan, “Sadece şarj altyapısının yaygınlaşması değil, hızlı şarj istasyonlarının adil ve verimli dağılımı da hayati önem taşıyor. Kullanıcı güveni, fiyat şeffaflığı, veri paylaşımı ve sürdürülebilir enerji kullanımı bu dönüşümün temel taşlarıdır.” Şeklinde konuştu. Türkiye’de elektrikli araç sayısı 310 bini aşarken, önümüzdeki dönemde 500 bine yaklaşması bekleniyor. Şarj sektörü ise artık yalnızca enerji sağlamakla kalmayıp, sürdürülebilir ulaşımın temel omurgası olarak ön plana çıkıyor. Yalçın Kaplan sözlerini, “Bizim için şarj altyapısı, sadece mobilitenin değil, hayatın dönüşümüdür. Bu altyapıdaki gelişmelerle yaşam tarzımız önümüzdeki yıllarda köklü biçimde değişecek.” diyerek tamamladı.