Resim


















Lightyear, güneş enerjisiyle çalışan araçların yaygınlaşması için daha uygun bir model üretecek.

Geçtiğimiz 5 sene içerisinde otomotiv sektöründe en çok konuşulan konunun elektrikli araçlar olduğuna eminim. ‘Çevreci’, ‘sürdürebilir’ olmak otomobil sektörünün ana hedefi. Otomobil markaları ana üreticiler, bir de onlara üretim yapan yan üreticiler yani tedarikçiler var. Tedarikçilere malzeme sağlayan hammadde üreticilerini de unutmayalım.

Kısaca günümüzde otomobil üretmek demek organize olmayı, kendi ekosistemini yaratmayı gerektirdiği gibi artık çevreci ve sürdürebilir olmayı da gerektiriyor. Peki çevreciliğin ne yolu elektrikli otomobillerden mi geçiyor dersiniz?

Lightyear adındaki girişim güneş enerjisiyle çalışan bir otomobil üretmişti. Başlangıç fiyatı 250.000 Euro olan otomobil şimdilik sadece 964 adetle sınırlı. Markanın İş Geliştirme Başkan Yardımcısı Tom Selten,

 Peki güneş enerjisi ile çalışan otomobiller kendilerine otomotiv endüstrisinde yer bulabilecekler mi? Bu soruya cevap vermek için Lightyear 01’in nasıl bir otomobil olduğuna detaylıca bakmak gerekiyor. Otomobille ilgili en ilgici şeyin sürtünme katsayısı olduğunu söylemeliyim. 0.19 cd’lik sürtünme katsayısına sahip olan Lightyear 01’in 1.575 kg ağırlığında olduğunu da belirtelim. Beş metreden daha fazla uzunluğa sahip bir otomobil için fena olmayan veriler!

Lightyear 01 modelinin üretimi henüz başladı ve şimdi bütün otomotiv endüstrisi olarak, güneş enerjisiyle yol alabilen bir otomobilin pratikte ne denli işe yarayıp yaramayacağını göreceğiz. Eğer gerçekten lanse edildiği gibi kullanıcı dostu bir kullanım sunarsa, otomobilin devamının geleceğini de biliyoruz.

“Amacımız, üretim hacimlerini 100.000 adede çıkarmak. Lightyear 02 hem ABD’de hem de Asya pazarında daha erişebilir ve kitlesel pazarların hedeflendiği bir model olacak.”































Tesla destekli enerji depolama sistemi, İngiltere’nin yaşadığı zorlu sürece katkı sağlayabilir. Kurulan sistem beklenenden daha erken hizmete alındı ve yüzbinlerce eve enerji sağlaması hedefleniyor.İngiltere’nin Doğu Yorkshire, Cottingham bölgesinde kurulan batarya enerji depolama sistemi Avrupa’nın en büyüğü olarak kayıtlara geçiyor. Kurulan tesisin toplamda 300.000 eve elektrik enerjisi vermesi hedefleniyor. Harmony Energy Limited tarafından kurulan tesis İngiltere’nin olası enerji sorunu yaşaması ihtimaline karşın planlanandan dört ay daha erken hizmete alınmış durumda.

00.000 eve elektrik verebiliyor

Harmony Energy Limited’in kurmuş olduğu tesiste Tesla Megapack teknolojisi kullanılıyor. Sistem tek döngüde 196 megavat saat seviyesinde elektrik depolayabiliyor. Tesisin enerji şebekesini dengelemesi ve aynı zamanda fosil yakıt kaynaklarının güneş enerjisi çiftlikleri ve rüzgar türbinleri gibi yenilenebilir enerji kaynakları ile değiştirilmesini kolaylaştırması planlanıyor.

 3
Tam Boyutta Gör
İngiltere’nin Doğu Yorkshire, Cottingham bölgesinde kurulan batarya enerji depolama sistemi Avrupa’nın en büyüğü olarak kayıtlara geçiyor. Kurulan tesisin toplamda 300.000 eve elektrik enerjisi vermesi hedefleniyor. Harmony Energy Limited tarafından kurulan tesis İngiltere’nin olası enerji sorunu yaşaması ihtimaline karşın planlanandan dört ay daha erken hizmete alınmış durumda.

 

 

300.000 eve elektrik verebiliyor

Harmony Energy Limited’in kurmuş olduğu tesiste Tesla Megapack teknolojisi kullanılıyor. Sistem tek döngüde 196 megavat saat seviyesinde elektrik depolayabiliyor. Tesisin enerji şebekesini dengelemesi ve aynı zamanda fosil yakıt kaynaklarının güneş enerjisi çiftlikleri ve rüzgar türbinleri gibi yenilenebilir enerji kaynakları ile değiştirilmesini kolaylaştırması planlanıyor.

Avrupa’nın en büyük batarya enerji depolama tesisi devreye girdiTam Boyutta Gör
Kurulan tesiste yer alan her bir Tesla Megapack3 MWh'in üzerinde veya ortalama 3.600 eve bir saat yetecek kadar enerji depolayabiliyor. Harmony tesiste bu dev pillerden kaç tane kullanıldığı açıklanmadı ancak basit bir matematikle 55-65 adet Megapack kullanıldığı varsayabiliriz. Öte yandan Harmony, projenin ilk ayağının Aralık 2022’de tam kapasite halinin ise Mart 2023’te faaliyete geçmesini hedefliyordu. Ancak zorlu bir kış dönemi beklendiğinden tesisin erkenden çevrimiçi hale getirilmesine karar verilmiş.

İngiltere’nin beklediği zorlu kışın perde arkasında ise Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş bulunuyor. Birleşik Krallık'ın elektriğinin yüzde 40 ila 60’ı gaz tabanlı tesislerden üretiliyor ve gazında büyük kısmı Rusya’dan geliyor. Dolayısıyla bu alanda kış boyu bir sıkıntı yaşanma riski bulunuyor. Tüm bunlara ek olarak Harmony, önümüzdeki yıllarda altı benzer proje daha gerçekleştirmeyi hedefliy






































Türkiye'de bir rekor kırılarak, toplam araç satışları içerisinde elektrikli araçların satışı ilk defa yüzde 2'lere dayandı.

Elektrikli şarj istasyonu şirketi Eşarj'ın Genel Müdürü Barış Altınay, AA muhabirinin elektrikli araçlarla ilgili sorularını yanıtladı.

Eşarj Genel Müdürü Barış Altınay, "Özellikle 2023 yılında 81 ilde yüksek hızlı şarj istasyonlarının kurulumu için devletin verdiği önemli destekler var. 2023 sonunda hem bu program hem de farklı operatörlerin yapacağı yatırımlar sonunda coğrafi anlamda yüzde 100 kapsama erişmiş olacağız." dedi.

İstatistiklere göre Türkiye pazarının yeni büyüdüğüne dikkati çeken Altınay, dünyada son 4-5 yılda elektrikli araç pazarının katlanarak büyüdüğüne işaret etti. Altınay, geçen eylül ayında Türkiye'de bir rekor kırıldığına işaret ederek, toplam satışlar içerisinde elektrikli araçların satışının ilk defa yüzde 2'lere dayandığını vurguladı. Altınay, "Gelecek yıl bu rakamların çok daha artacağını düşünüyorum. Çünkü hem milli aracımız Togg gelecek hem de buna benzer pek çok araç Türkiye pazarına girmiş olacak." diye konuştu.

Elektrikli araçlarda fosil yakıt ve emisyonların olmaması sebebiyle çevreci özelliklerine dikkati çeken Altınay, klasik içten yanmalı bir araçta sürtünme kaybından dolayı, motordan alınan toplam enerjinin yüzde 15 ila 20'sini maksimum tekerden enerjiye dönüştürebilirken, elektrikli bir araçta ise en kötü senaryolarda bile bu oranın yüzde 70-75'in üzerinde olduğunu anlattı.

Dolum süresi 5 dakikanın altına inebilecek

Elektrikli araçları evde hiç bir aracı olmadan prizden dolum yapmanın teoride mümkün olduğunu söyleyen Altınay, ancak bunu yöntemi hem yaratabileceği güvenlik riski hem de 25 saate varan uzun dolum süreleri sebebiyle tavsiye etmediklerini vurguladı.

Uzun yollarda tam bir şarj tecrübesi yaşamak için DC adı verilen doğru akım ile çalışan hızlı şarj istasyonlarını tercih etmenin daha isabetli olduğunu anlatan Altınay, "Burada ünitenin gücüne bağlı olmak üzere yarım saatin bile altında arabayı şarj etmek mümkün olabiliyor.

Şu anda bahsettiğimiz 30 dakika gibi süreler orta vadede önce 15 dakika sonra 5 dakikanın altına kadar inebilecek. Yeni bir elektrikli araçla akar yakıtlı araç dolum tecrübesi süre olarak eşitlenecek." değerlendirmesinde bulundu.

Bataryaların kullanım süresi ne kadar?

Bataryaların ömrü hakkında net bir bilgi vermenin henüz mümkün olmadığının altını çizen Altınay, elektrikli araçların çok yeni olduğunu ve elde sağlıklı veriler olmadığının altını çizdi.

Altınay, buna karşılık elde tüketiciler için rahatlatıcı unsurlar olduğunu hatırlatarak, "Hemen hemen bütün araç üreticileri 8 yıl ve üzerinde batarya garantisi veriyor. Üreticiler 8 yılın sonunda da bataryanın kullanılamaz olduğunu öngörmüyor. Performans olarak yüzde 70'lere düşmesini öngörüyorlar sadece. 8 yıl içerisinde de her türlü sorunda değişim yapıyorlar. Gelişen teknolojilerle birlikte de batarya sürelerinin giderek uzayacağını ön görebiliyoruz." diye konuştu.

Araç bakımı konusunda da akaryakıtlı araçlarla elektrikli araçlar arasında ciddi farklar olduğunun altını çizen Altınay, içten yanmalı motorlarda her bakımda motor yağı değişimi ve 3-4 filtre değişimi gerektiğini ancak bu maliyetlerin bir çoğunun elektrikli araçlarda olmadığını dolayısıyla bakım maliyetlerinin çok düşük olduğunu söyledi.

2023'te 81 ilde de hızlı şarj istasyonları olacak

Elektrikli araçların altyapıları ile ilgili bilgi veren Altınay, Türkiye'de kamuya açık istasyonların sayısının 4 binin üzerinde olduğunun altını çizdi. Bu rakamın Avrupa ve Dünya standartlarının oldukça iyi bir noktasında olduğuna değinen Altınay, şunları söyledi:

"Burada iyi örnekler dediğimiz Norveç ve Hollanda gibi Batı Avrupalı ülkelerin seviyesindeyiz. Ayrıca bu rakam, hedeflenen Avrupa ortalaması olan 10 araca bir istasyonun da oldukça üzerinde. Burada geliştirilmesi gereken temel nokta istasyonlar araçları uzun sürelerde şarj ediyor. Bir de genel olarak belli şehirlerde yoğunlaşmış durumdalar."

Km başına tüketim maliyeti ne kadar?

Altınay, elektrikli araçlarla ilgili en merak edilen konulardan biri olan yakıt performansı hakkında da konuşarak, elektrikli bir aracın 100 km'deki elektrik tüketiminin 15-16 kW civarlarında olduğunun altını çizdi.

Altınay, "Meskende yapılan bir şarjda kW ücretinin 3 ila 4 lira arasında olduğunu düşünürsek bu, 100 km'de yaklaşık 45-50 liralık bir tüketime tekabül ediyor. Bizim istasyonlarda kW maliyetleri 6,5 TL ile 7 TL arasında değişiyor. Bu da 15 kW yaktığını düşünürsek 100 TL'nin altında bir maliyete denk geliyor. En ekstrem örnekte ise çok hızlı bir istasyonu tercih ederseniz 150 TL civarında bir 100 km'de maliyeti oluyor.

Benzinli arabada bu maliyet 200 TL civarı, dizelde ise 260 TL civarında oluyor. Yani özetlemek gerekirse evde yapılan şarj en ucuz maliyetli olan. Daha sonra kamuya açık alanlardaki elektrikli şarj istasyonları geliyor. En son ise benzin ve dizel geliyor." şeklinde konuştu.

Alt Kategoriler

Yorumlarınız Facebook Sayfamızda Yayınlanmaktadır facebook.com/pamsolarenerji